Yapay zekâ ChatGPT’ye göre ideal bir eğitim için sınıf düzeni nasıl olmalı işte cevabı:
Oturma düzeni ‘U’ şeklinde ya da yuvarlak masada rahat koltuklarla olmalı, bitkiler ise sınıfların olmazsa olmazı…
Yapay zekâya öğrencilerin derslere en iyi şekilde konsantre olup en verimli öğrenmeyi nasıl bir sınıf ortamında gerçekleştirebileceklerine yönelik 5 soru yönelttik. İşte bu sorular ve yapay zekânın verdiği yanıtlar:
1) En etkili öğrenmeyi nasıl bir sınıf ortamı sağlar? Geleneksel sınıflar genellikle sıralı oturma düzenine, öğretmen merkezli anlatıma ve ezber temelli bir sisteme dayanıyor. Oysa benim hayal ettiğim sınıfta öğrenci daha aktif ve öğrenme ortamı teknolojiyle destekleniyor. Bence sınıflarda öğrencilerin ‘U’ düzeninde oturması daha fazla etkileşim, grup çalışması ve eleştirel düşünmeyi desteklediği için daha verimli olabilir. Bir alternatif de yuvarlak masalar ve esnek oturma düzeni olabilir. Bu sayede öğrenciler sadece öğretmeni dinlemek yerine birbirleriyle etkileşim kurarak öğrenir. Puf koltuklar ve rahat alanlar, öğrencilerin sıkılmadan uzun süre odaklanabilmesini sağlar.
KENDİ TARZINDA ÖĞRENİR
2) Tasarladığın bu sınıf modellerinin öğrenmeye katkılarını biraz daha açar mısın? Takım çalışmasını teşvik eden sınıf düzeni, öğrencilerin iletişim ve problem çözme becerilerini geliştirir. Farklı öğrenme stillerine uygun esnek ortam, her öğrencinin kendi tarzında en iyi şekilde öğrenmesini sağlar. Akıllı tahtalar ve sanal gerçeklik gözlükleri öğrencilere soyut kavramları somut olarak deneyimleme şansı sunar. Örneğin, tarih dersinde geçmişe yolculuk yapabilir, fen dersinde molekülleri üç boyutlu olarak inceleyebilirler. Sınıfta küçük bir bahçe veya deney alanı olması, biyoloji ve fen derslerinde teorik bilgiyi pratikle destekler. Panoları ve sanat duvarlarında sergilenecek öğrenci çalışmaları onların özgüvenlerini artırır. Beyin fırtınası köşeleri, fikir üretimini destekleyen bir alan sunarak öğrencilerin eleştirel düşünme becerilerini geliştirir. Bu ortamda öğrenciler sadece bilgi depolayan bireyler değil keşfeden, deneyen ve üreten bireyler olur.
GÖZ TEMASI KURABİLİR
3) Geleneksel sıralarla ‘U’ oturma düzeni arasındaki fark nedir? Dil kurslarında konuşma ve etkileşim ön planda olduğu için öğrencilerin birbirini görebileceği ‘U’ düzeni tercih edilir. Bu oturma düzeninde öğrenciler aktif katılım gösterir, grup çalışmaları yapar ve öğretmenle göz teması kurabilir. Geleneksel oturma düzeni ise öğretmeni merkeze alır. Ayrıca okullarda disiplin ve otorite daha fazla önemsendiğinden öğrencilerin sırayla ve düzenli şekilde oturması beklenir.
FELSEFE DERSLERİNDE DENENEBİLİR
4) Türkiye’de ‘U’ düzenine geçiş mümkün olur mu, yoksa öğrenci sayısı ve sistem buna engel mi? Türkiye’de ‘U’ düzenine geçiş mümkün ancak bazı zorluklar var. Bunları aşmak için okul sisteminde ve sınıf yönetiminde değişiklikler yapmak gerekir. Devlet okullarında sınıf mevcudu genellikle 30-40 kişi arasında olduğundan ‘U’ düzeni fiziksel olarak zor olabilir. Ancak aşamalı olarak uygulanması mümkün. Önce küçük sınıflarda denenebilir. Örneğin dil dersleri, felsefe veya tartışma gerektiren derslerde ‘U’ düzenine geçiş daha kolay olabilir. Yani bazı derslerde klasik sıralar, bazı derslerde ‘U’ düzeni kullanılabilir. Sınıfların fiziksel tasarımı esnek hale getirilebilir. Sıraların kolay taşınabildiği, gerektiğinde farklı şekillerde dizilebileceği bir sistem kurulabilir. Öğretmen eğitimleriyle yeni modele uyum sağlanabilir. Sonuç olarak Türkiye’de bir anda tüm okullarda ‘U’ düzenine geçmek zor ama küçük adımlarla ve uygun derslerde başlamak mümkün.
SINIFTA BİTKİ HUZUR SAĞLAR
5) İdeal öğrenme ortamında neden hep bitkiler çiziyorsun? Araştırmalar bitkiler, doğal ışık, açık alanlar gibi doğal unsurların öğrencilerin dikkatini artırdığını ve stresi azalttığını gösteriyor. Bitkiler sınıfta daha sakin ve huzurlu bir ortam yaratarak odaklanmayı destekler. Bu da öğrencilerin daha verimli öğrenmesini sağlar. Ayrıca bitkilerle iç içe olan çocuklar, çevre bilinci ve ekolojik farkındalık kazanır. Küçük bir sınıf bahçesi ya da bitki yetiştirme alanı, bilimsel gözlem yapma ve sorumluluk alma açısından eğitici olur. Boş, beyaz duvarlı, soğuk sınıf ortamları yerine, renkli ve canlı bir atmosfer, öğrencilerin yaratıcılığını artırır.
Kaynak:https://www.hurriyet.com.tr/gundem/yapay-zekanin-ideal-sinifi-42723938